Bir insan düşünün, tüm Dünya’da ressam özelliği ile bilinsin ancak toplam tablo sayısı 20 ‘yi geçmesin. Ve aynı insan birçok mühendislik dehası buluşun da sahibi olsun. Aynı zamanda heykeltraş, mimar, astrofizikçi, matematik ve anatomi uzmanı olsun. 65 yıllık ömre daha neler sığdırabilirdi? Belki de beni en çok etkileyen tarafı bu olmuştur. Birçok buluşu ancak ölümünden asırlar sonra anlaşılabildi. Çağın çok ama çok ilerisinde olan bir bilim insanı. O halde biraz daha yakından tanıyalım.

Halı 1514’ten önce Fransa’nın veliaht prensinin annesi Louise Savoy için dokunmuştu.
Kurtarıcı İsa, son akşam yemeği eserleri ile sanat tarihine adını yazdırmış bir ressam, heykeltraş… Paraşüt, helikopter, tank, dalış giysisi gibi birçok icadıyla fikirleri çağının çok ötesine geçmiş bir mühendis… Köprü, kale ve şehir tasarımları olan bir Mimar.
15 Nisan 1452 de Floransa’nın Vinci kasabasında doğan Da Vinci evlilik dışı bir ilişki sonucu dünyaya gelmiş bir çocuktu. Bu sebeple üniversiteye kabul edilmedi ancak yeteneği ve eserleriyle üniversitelerde hep ders konusu oldu.
Milano dükü Sponzanın himayesine girdi .17 yıl boyunca Milano dükü için resim ve heykel yapmakla kalmadı aynı zamanda bina makine ve silah tasarımlarına imza attı. Doğal yaşam, insan biyolojisi, mekanik, geometri, uçan makineler, kilise, Kale ve kanal yapımı gibi alanlarda çalıştı. Da Vinci İstanbul’a da o zamana dek görülmemiş büyüklükte bir köprü inşa etmek istemişti. 1502 yılında Osmanlı İmparatoru 2. Beyazıt’a mektup yazan Da Vinci Haliç üzerine yapılacak 240 metrelik bir Köprü Projesi sundu ancak tasarım zamanın o kadar ötesindeydi ki önerisi kabul görmedi

Gerçekten uygulanıp uygulanamayacağı tartışmalı olan bu proje Leonardo da Vinci’nin tasarlamış olduğu köprü Norveçli sanatçı Vebjoern Sand tarafından ilgiyle incelendi ve ölçüleri indirgenmiş bir proje ile hayata geçirildi. Proje 2001 yılında Oslo’nun güneyindeki Aas kasabasında bir karayolu üzerine üst geçit olarak tasarlandı.

Da Vinci’nin 2. Beyazıta sundu projeler arasında bir Yeldeğirmeni bir su pompası ve İstanbul Boğaz için bir asma köprüde bulunuyordu.
1503 yılında yapmaya başladığı tahmin edilen Mona Lisa tablosunu hayatı boyunca yanından hiç ayırmadığı dünyanın en tanınmış sanat eserlerinden biri olan bu tablo modelin kimliği cinsiyeti ve hatta yüzündeki ifade ile sayısız tartışmaya konu oldu.

Paris’teki Louvre Müzesi’ne her gün binlerce turist onu görmek için geliyor. Mona Lisa gizemli bakışları ve gülüşüyle basit bir genç kadın portresinin çok ötesine geçiyor. Çizgiler yerine ışık ve gölge arasında belli belirsiz geçişlerin olduğu Sfumato tekniğiyle yaptığı resimde Da Vinci, kadının üstündeki kumaşı, saçındaki bukleleri büyük bir incelikle dokuyor. Mona Lisa’nın gülüşünde mutluluk okuyan da var, hüzün ya da kinaye okuyan da. İnsanın karmaşıklığını ve tezatlarını aynı anda yansıttığı için bu kadar ilgi gördüğü düşünülüyor.
Leonardo Da Vinci 1513 16 seneleri arasında Roma’da yaşadı. Büyük Usta, Papa için birçok projede yer aldı. Bu dönemde ağırlıklı olarak anatomi ve fizyoloji alanlarda çalıştı fakat Papa Da Vinçi’nin kadavralar üzerinde çalışmasını yasakladı.


Leonardo da Vinci, ürettiği neredeyse tüm eserlerde doğaya sadık kalma amacını gütmüştür ve bu amaç, onu yaşadığı dönemde Floransa kentinin hastane morglarına götürmüştür. Bu morglarda vücudu (genellikle idam edilmiş şuçlularun vücutlarını) parçalara ayırarak üzerlerinde çalışmış, özellikle kalbin işleyişi konusunda derin bilgiler edinmiştir. Aynı zamanda kan dolaşımı mekanizmasının işleyişini, tıp bilimiyle uğraşan araştırmacılardan bir asır kadar önce çözümlemiştir.
1516 yılında Fransa’nın genç Kralı Fransuva dan ülkenin baş ressam mühendis ve Mimar olması için davet Aldı Da Vinci kendisi için hazırlanan Konağı yerleşti. Sadece 3 yıl yaşadığı bu evde 2 Mayıs 1519 da 67 yaşında iken Kral Fransuva’nın Kollarında son nefesini verdi Son sözleri “çalışmalarım yeterli Kaliteye erişemediği için tanrıyı ve insanlığı gücendirdim” oldu

Da Vinci’yi bu kadar önemli kılan diğer özellikleri için;
- Bu kadar ressamlığıyla ön plana çıkmasına rağmen toplamda 20 adet tablosu bulunmaktadır.
- Mona Lisa nın kimliği hala bir sırdır.
- Bisiklet, uçak, helikopter ve paraşütün yaratıcılarından sayılan Da Vinci, haritalardan makine ve silahlara, hatta maskeli balo kostümlerine pek çok şey tasarlamıştı. Floransa’yı denize bağlamak için Arno Nehri’ne bir kanal dahi tasarladı.
- Da Vinci’nin yaşadığı bilimsel ve felsefi serüvenini anlatan 7 bine yakını eskiz ve taslak notları, Londra, Paris, Torino, Milano ve Madrid gibi şehirlerde sergileniyor.
- Leonardo da Vinci’nin tuttuğu defterler, tıptan mühendislik ve müziğe pek çok alanda ilham oldu.

Paris’teki Louvre Müzesi’ne her gün binlerce turist onu görmek için geliyor. Mona Lisa gizemli bakışları ve gülüşüyle basit bir genç kadın portresinin çok ötesine geçiyor. Çizgiler yerine ışık ve gölge arasında belli belirsiz geçişlerin olduğu Sfumato tekniğiyle yaptığı resimde Da Vinci, kadının üstündeki kumaşı, saçındaki bukleleri büyük bir incelikle dokuyor. Mona Lisa’nın gülüşünde mutluluk okuyan da var, hüzün ya da kinaye okuyan da.
İnsanın karmaşıklığını ve tezatlarını aynı anda yansıttığı için bu kadar ilgi gördüğü düşünülüyor.


Resim, İsa’nın havarilerinden birinin kendisine ihanet edeceğini öğrenmesinden sonraki anları anlatıyor.
İncil’den alınan bir sahneyi yansıtan tablo, figürlerin yüz ifadeleri ve duruşuyla insani duyguları yansıtmasıyla bu alanda ilklerden biri sayılıyor. Resimdeki neredeyse her unsur, gözlerin merkezde yer alan İsa’ya yönelmesini sağlıyor. Da Vinci resimde tampera tekniği (Orta Çağ’da çok kullanılan tutkallı su ile boyanın karıştırıldığı teknik) ile yağlı boya kullanıyor.

Bu, bugüne kadar bir açık artırmada bir sanat eseri için ödenen en yüksek tutardı.
Tablonun ünlü ressamın eserlerinden esinlenen birisine ait olduğu sanıldıktan sonra, 8 yıl önce orijinal bir Da Vinci eseri olduğu ilan edildi.

Çizimin yanlarında ideal insan bedenine ilişkin ters yazı ile yazılmış notlar yer alıyor. Bu eskiz Romalı mimar Marcus Vitruvius Pollio’nun M.Ö. 1. yüzyılda yazdığı bir kitapta yer verdiği, ideal bir insan vücudunun bir daire ve karenin içine yerleşebileceğine ilişkin teoriyi çizgilere döküyor.
Da Vinci, eskizde bir erkek bedenini iki farklı pozisyonda kağıda yerleştiriyor: Kareye tam sığmak için kolları uzatılmış olan ve daireye tam yerleşecek şekilde bacaklarını ve kollarını açmış olan.
Rönesansın dahi adamı Vitruvius’un kavramlarını görselleştirmeye çalışan tek sanatçı değildi ancak da Vinci’nin eskizi, matematik, felsefe ve sanatı ustaca birleştirmesi ile Rönesansın en önemli eserleri arasına girdi. Vitruvius Adamı günümüzde Viyana’daki Galleria dell’Accademia’da, sıcaklığı kontrol eden özel bir arşivde korunuyor.

15’inci yüzyılda insanlar uçmanın ancak kuşları taklit etmekle mümkün olacağını düşünüyordu. Da Vinci o dönemki günlüklerinde hem insanlar hem de kuşların nasıl uçabileceğine ilişkin notlar tutuyordu.
Da Vinci’nin makinesi genişliği yaklaşık 10 metre olan kanatlara sahipti ve çırpıldığında hafif ama güçlü bir perde etkisi yaratmak için kanatlar ham ipekle kaplanmış çamdan yapılmıştı . Makinenin uçan canlılar arasında en çok yarasalardan ilham aldığı düşünülüyor.
Ancak uçma fikrinden yola çıkarak eskiz sayfalarına taşıdığı pek çok makine fikri daha vardı. Helikopter ve paraşüt bunların başında geliyor
Da Vinci’nin icatlarının bir bölümü Floransa da ki Da Vinci müzesinde sergileniyor.
Da Vinci’nin icatlarının bir bölümü Floransa da ki Da Vinci müzesinde sergileniyor.


